MOLDOVANIN NÜFÜSU NEDEN DEVAMLI AZALIYOR
MOLDOVANIN NÜFÜSU NEDEN DEVAMLI AZALIYOR

Moldova Cumhuriyeti 27 Ağustosta 29 cu bağımsızlık yıldönümünü çoşkulu törenlerle kutladı bağımsızlığını kazandığı yıllarda Moldova nufusu 4 milyon du geçen 29 yılda Moldova nüfusu maalesef nüfus 2 milyona indi .Yıllarca Moldovada Büyükelçilik yapmış değerli bir diplomatımız olarak size şunu sormak istiyorum Moldovanın gençleri devamlı başka ülkelere göç ediyor. Moldova neden devamlı kan kaybediyor bununekonomik , siyasi ve toplumsal sebepleri nelerdir ?
Söylediğiniz gibi Moldova’nın nüfusu bağımsızlığına kavuştuğunda 1991 yılında 4 milyonken 29 yıl sonra nüfus 3 milyonun altına inmiştir. Bunun ana nedenleri şunlardır: İlk neden, ülkede bağımsızlıktan bu yana tam bir siyasi istikrar ve huzurun sağlanamamasıdır. Bunun sonucu olarak yabancı yatırımcılar Moldova’ya ilgi duymamıştır. İç yatırımlar için gerekli ödenek ayrılamamış ve ortam yaratılmamıştır. Bu durum ülkede işsizliğin artmasına neden olmuştur.
Başta Romanya olmak üzere, İtalya, Bulgaristan, Fransa, Almanya ve Rusya Federasyonu Moldovalılara kolayca çalışma ve oturma izni vermektedir. Ayrıca Romanya, Bulgaristan ve Rusya federasyonu Moldovalıların vatandaşlık almalarını kolaylaştırmışlardır. Sağlanan kolaylıklar ve imkanlar Moldova’dan başka ülkelere göçün artmasına neden olmaktadır.
Son yıllarda Sosyalist Parti eski Genel Başkanı , Türkiye ile ilişkilerin gelişmesine özel önem veren ve önemli katkılarda bulunan Cumhurbaşkanı İgor Dodon ile AB ve ABD yanlısı hükümet arasında birçok konuda siyasi görüş ayrılığı olduğu görülmüştür.
Sonuçta Moldovalı gençler kolaylıkla AB ve RF vatandaşlığı alabilmenin de etkisiyle kendileri için cazip ve güvenilir ülkelere gitmeyi tercih etmektedir. Beyin ve yetişmiş insan göçünün Moldova’nın siyasi, ekonomik ve sosyal hayatına olumsuz yansımalarının olduğu görülmektedir.
Bu Konuda çözüm önerileriniz varmı bizimle paylaşabilirmisiniz ?
Çözüm önerileri olarak, öncelikle Moldova’dan dışarıya göçün durdurulmasına yönelik olarak halkta gelecek için güven havası ortamı ve yaratılması gerektiği akla gelmektedir. Bu bağlamda halkı kucaklayacak olan güçlü bir siyasi partinin iktidara gelmesi önem arz etmektedir. İktidardaki hükümetin yabancı yatırımcıları çekmek ve ülkeden göçenlerin geri dönüşlerini teşvik etmek için gerekli güven ortamını sağlayacak düzenlemeler yapmasının göçü engelleyebileceği, böylece ülkede kalkınma sürecinin başlatabileceği düşünülmektedir.
Moldova siyasi açıdan Rusya ve Avrupa arasında mücadele alanlarından biri olarak görünüyor. Politik olarak tam ortadan iki bölünmüş yarısı Avrupa birliği yanlısı diğer yarısı Rusya BDT yanlısı bir görüntü veriyor.Trandinyester problemide ayrı bir konu bu şartlar altında Moldovanın geleceğini nerde görüyorsunuz A.B demi Rusya ve BDT ülkeleri arasındamı yada bunların hiçbirimi bu konuda düşünceleriniz nelerdir ?
Tespitleriniz çok doğru. Moldova için en büyük problem Moldova’nın toprağı olan Trandinyester ihtilafıdır . Trandinyester’de ayrı bir yönetim, idari yapı ve para birimi bulunmaktadır. Bölge tamamen RF’nin etkisi altındadır. Bu ayrılıkçı yönetimin Moldova ile yakın gelecekte birleşmesi imkansız gibi gözükmektedir. AGİT’in aracılığıyla taraflar arasında yapılan görüşmeler bağlamında diplomaların karşılıklı tanınması, araçlardaki Trandinyester plakalarının geçerliliğinin kabulü gibi konularda mutabakat sağlanmıştır.
Moldova Halkının aydın ve eğitimli kesimi Avrupa yanlısıdır. Esasen bu kesimin büyük çoğunluğu AB ülkeleri ve ABD’ye göç etmiştir. Yeni nesil genel olarak Batı yanlısıdır.
Diğer taraftan Rusya Federasyonun elini Moldovadan çekmediği için özellikle yaşlı nesil RF taraftarıdır. Bu bağlamda RF yanlısı Sosyalist Partisinin eski Genel Başkanı , Türkiye’nin dostu Cumhurbaşbakanı İgor Dodon’nun son 4 yıldır ülkeyi başarılı şekilde yönettiği görülmektedir. Son Cumhurbaşkanı seçimlerinde Cumhurbaşkanı Dodon Gökoğuz soydaşlarımızın %90’a yakın oyunu almıştır.
2016-2019 dönemde iktidardaki Batı yanlısı Demokratik Parti’nin Genel Başkanı Viladimir Plahotniuc, bazı nedenlerle 2019 yılında ülkeden ayrılmak zorunda kalmıştır. Plahotniuc’ün ülkeden ayrılışından sonra partisi bölünerek eski gücünü kaybetmiştir. Sonuç olarak Moldova’nın geleceği hakkında, yakın gelecek için bir söz söylemek zor gözükmektedir. Bununla birlikte 1 kasım 2020 tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Moldova’nın geleceği için yeni bir umut oluşturabileceği değerlendirilmektedir.
FERHAT ÖZMEN
GAGAUZ TÜRKLERİ DAYANIŞMA GRUBU